Beşinci Mevsim

Zamanı durdurmak istemeyen bu şehrin Mart ayından bir beklentisi yok gibiydi. Nisan'ı da beklemekte olmaz artık. Bize ve bu şehre kalan yeni bir mevsim yaratmak olsa gerek. Başka türlü yaşamın ahengine kalamayız.

Dört mevsimden ziyade yeni bir mevsimin nasıl olacağını düşünüyorum. Ara sıra avuçlarımı pencerenin camına bırakarak yeni bir mevsimin hayalini düşünüyorum. En çokta isminin ne olacağını ve doğa anneden bu konuda nasıl bir destek isteyeceğimi düşünüyorum.
Gün boyu gökyüzünde kuşlar bir yerden bir yere uçu verirken mevsimin değiştiğini görebiliyordum.
Fakat bu şehrin mevsimini değiştirebilmek için bir yerden bir yere uçurmayacağım kadar bu şehrin kanatları kırılmış. Elimle tutup gökyüzüne bıraksam dahi düşeceğini biliyorum o kırık kanatlarıyla. Bu şehir her gün dört mevsimi yaşamasına rağmen bir türlü huzuru bulamıyor.

"Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şehir."

Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri ise umut ediyor. Fakat bir türlü mutlu olamıyor bu şehir.

"Her koşulda beşinci bir mevsime ihtiyacı var bu şehrin."

Çiçeklerin güneşe ihtiyaç duymadan açacağı bir mevsim mesela. Ya da bu şehrin üstünde uçan kuşların hiçbir şekilde göç etmeye ihtiyaç duymadığı bir mevsim. Bunca güzelliklerin olduğu bir dünyadan mahrum bırakılan bu şehrin en azından beşinci bir mevsimi hak etiğini düşünüyorum. Güneşin belki de kuzeyden doğduğu, yağmurun her gün kısa bir süre yağdığı, belli bir kısmında kar yağışının hiç durmadığı ve birazcıkta olsa bu şehrin her köşesinde gelecek umutları çalınan binlerce insanın umutlarını alabileceği bir ağaç olsa mesela.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yüksel BAYAR Arşivi