Yüksel BAYAR
Beyaz Letton Ayakkabı
Yıl 2017. Aşkın gerçek tarifini çok fazla idrak edip düşünmemiştim. Ta ki; Resul’ün giymiş olduğu ayakkabıdan sonra. Resul, eski mahallemin sokaklarını, emeği ve erken yaşta büyümek zorunda kalışından dolayı kazanmış olduğu güçlü duruşuyla dolduran gencecik bir öğrenci. Aynı zamanda evimizin iki sokak ötesinde oturan bir komşum. Erken yaşta onu büyüten olay ise; 7 yaşındayken babasını maden ocağında kaybetmiş olmasıydı. Derslerinde çok başarılı idi. Lise 3. sınıfı bitirmiş, 4. sınıfı okumak amacıyla para biriktirmek için baba mesleğini devam ettiriyordu.
Ailedeki 5 kardeşin en büyüğü, evinde tek direğiydi. Annesine olan düşkünlüğü kardeşlerine de yansımıştı. Babasını kaybettikten 7 yıl sonra, yani 15 yaşından beri okula gitmediği günlerde maden ocağına gidip kazanmış olduğu paranın bir kısmını eğitimine, geriye kalanını ise annesine verirdi. Ama istisnasız haftada bir defa iş çıkışı kardeşleriyle beraber süt mısır almayı da ihmal etmezdi. Kendi halinde, kimseye karışmayan, yaşamını zor şartlarda devam ettiren bir gençti. Genellikle hafta sonları iş çıkışı evimizin sokağından geçerdi. Beni her gördüğünde yanıma gelip konuşurdu. Genellikle okulla ilgili kaygıları ve beklentilerini dile getirirdi. Resul çok utangaç bir çocuktu. Buda onu, bazı durumlar karşısında savunmasız ve bazen de çaresiz bırakırdı.
İlkokuldan beri sevdiği kıza bir türlü açılamaması onu çaresiz bırakan en kötü olaydı. Bunca yıl âşık olduğu kıza açılamadığını da yine bir iş çıkışı yanıma gelip bunu hiç beklemediğim bir şekil de bana açıklamış olduğu zamanda öğrenmiştim. Çok sevinmiştim onun adına. Resul, utangaç bir tavırla benimle konuşarak; bugün ilk defa onunla görüşmeye gideceğini söyledi. Ama Resul’ün ne yapacağı konusunda bir fikri yoktu. Çünkü hayatında ilk defa karşı cinsiyle bu konuyu konuşacaktı. Genellikle giyimi ve kuşamı konusunda çok mütevazı olan Resul, bunu bana anlattıktan sonra eve gidip üst baş değiştirip cesaret toplamak için tekrar yanıma geldi. Geldiği zaman çok şaşırmıştım. Çok alakasız ama bir o kadarda masum bir giyim kuşamla çıktı karşıma. Üstünde mavi çizgili bir gömlek, altında siyah renkte bir kumaş ve siyah kumaşın altında da giydiği "Beyaz Letton" spor ayakkabısı vardı. Parfüm niyetine de bolca tütün kolonyası sürmüştü. Resul, biraz cesaretini topladıktan sonra sevdiği kızı görebilmek için yola koyuldu. Giderken ona seslendim. “Dönüşte uğra bana, mutlaka seni burada bekleyeceğim.” Diyerek; onu heyecanla beklemeye başladım. Bir iki saat sonra Resul’ün morali bozuk bir şekilde döndüğünü gördüm. Merakımı gizlemeden Resul’e neler olduğunu sordum. Resul, kızın kıyafetleriyle alay ettiğini söyledikten sonra hiçbir şey diyemeden çekip gitti. Arkasından seslensem bile oralı dahi olmadı. Belli ki gururu çok incinmişti. Bu gerçek hikâyenin devamını çok merak ediyorum. Ve takipçisi olacağım. Çünkü hikâyenin biteceği gün Resul’ün sevdiği kadına kavuşacağı gün olacak. Bekleyip görmek istiyorum.
Resul'un bu hikayesini yazarken lise 3’üncü Sınıf öğrencisiydi. Resul şu an Dicle üniversitesi hukuk fakültesini dün itibariyle bitirip sevdiği kadın ile ekim ayında nişan yapacaklar. Ve nişan gününde beyaz Leton ayakkabı giyeceğini söyledi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.