Evet halkın deyimiyle geldik zurnanın zırt dediği yere. Seçimler artık büyük ihtimalle 14 Mayıs tarihinde yapılacak ve partiler gerek il, ilçe ve yönetimlerini yeniden belirlemek ayrıca milletvekili aday adayı olacak kişileri belirlemeye çalışmaya başladı.
Fakat siyasetin o herkesin gördüğü fakat beklentiler doğrultusunda sustuğu kirli yada gizli pazarlıklar, hesaplar da kapalı kapılar arkasında konuşulmaya başlamış görünüyor. Özellikle bu günlerde eskiden değişik partilerde yöneticilik yapmış veya açıktan direk destek vermiş bazı siyasilerin şimdi ise yıllarca çalıştıkları partiler yerine iktidar olmaya aday adı geçen partileri tercih etmeye başladığı görülüyor. O zaman eskilerin dediği şu söz geliyor insanların aklına “Eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı” neden mi? Bir de şu sözü hatırlamak gerekir o zaman, “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” bu kişiler herkesten önce kendileri bakmalı geçmişte memleket için neler yaptıklarına, kendileri için mi siyaset yaptılar yoksa memleketi için mi? 
Birde şöyle bir gerçeklik var, herkes ikinci olmak için çalışıyor memlekette (Şırnak’ta) , ikincilik için bu çabalar ve mücadeleler veriliyor ise demek yine memleket için değil kendi öncelikli bir siyaset öngörülmekte ikinci olmak için yarışan bu zatlar tarafından. 25 yıl bir partinin il başkanlığını yapıp sonradan başka bir  partiye geçenler mi? Parti il başkanlığı süresini ve ceplerini de doldurup başka ile gidenler mi? Memleketi yönetip sadece kendine müslüman olanlar mı? Şimdi bu türden bir dolu kişi yine ve yeniden Şırnak’ta halkın saf duygularına talip olmak için gerisin geri siyasete dönmeye çalışıyorlar. O zaman da demezler mi, “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”
Durum böyle iken üçüncü bir ihtimal var böyle giderse bu sefer ikinci de olmayabilir ev sahibi takım maçı 4-0 alabilir, ihtimali de yüksek.
Ha unutmadan, “Ummadığın taş yarar baş” sözü de var. Aradan kimsenin hesap edemediği bir de 3. yol olursa kimse şaşırmasın şimdiden demiş olayım.
Haydi hayırlısı diyelim. En iyisi bekleyip görmek derim. 
Şırnak için birkaç şey daha demek de mümkün tabi. Gençlerin gelin arabasına yazdıkları gibi “Aşkımız Silopi yolu kadar sürsün” falan. Fakat Van yolunu unutuyorlar aslında o daha uzun bir geçmişe sahip, 2002 öncesi temeli atılmıştı gençlere belki ilham olur.