Bir Şehir, Bir Çürüme: Üniversiteliler ve Toplumsal Ahlak

Toplumun çürümesi genellikle ailede başlar; oradan okul sırasına, mahalle ilişkilerine, kurumsal yapılara ve en nihayetinde devlet katına kadar uzanır. Fakat küçük şehirlerde bu çürüme daha hızlı ve daha görünür ilerler. Şırnak gibi yerlerde en ufak bir toplumsal sarsıntı, hemen kendini belli eder.

Eskiden okumak bir ayrıcalıktı. Okuyan kişi belli bir zümreye mensup sayılır, belli bir statü kazanırdı. Şimdi ise herkes okumuş gibi görünüyor ama kimse kimseyi anlayamıyor. Üniversite oranı çevre illere göre bu kadar yüksekken; toplumsal hafızanın bu kadar silik, duyarlılığın bu kadar sığ, işsizliğin bu kadar yaygın olması akılla açıklanır gibi değil.

Şehri terk edenler ve geriye dönmeyenler; kalanlara sadece “daha da azıyla yetinmeyi” miras bırakıyor. Kendini sözde geliştirmiş bu insanların, bu şehri bir avuç bilmeyene terk edişi nasıl normal karşılanabilir? Bir kentin her anlamda bu kadar geri kalması kader değilse, nedir?

Bence temel sebep: ahlaki gelişmemişlik.
Sorsan, “Kul hakkı yemem” der. Ama “onsuz da yaşanmıyor” diye eklemeyi ihmal etmez. Hırsızlık sorulsa günahtır, elbette! Ama fırsatını bulan elini çekemez. Peki, bu iki yüzlülüğün, bu ahlaki sürüklenmenin kaynağı ne?

Bir zamanlar ilim, uzak şehirlerin ardında aranırdı. Cizre, Bağdat, Şam… Yolculuklar ilim uğruna yapılırdı. Şimdi ise üniversiteler bir unvan fabrikasına dönüşmüş durumda. “Okudum.” diyor. “Telefon elimde, dünya cebimde. Google ne derse o doğrudur.” düşüncesi hâkim.

Eskiden Şırnak’ta bile yazılı kültür vardı. Gazete bayileri, kütüphaneler… Şimdi kimse değerli vaktini okumaya harcamıyor çünkü herkes zaten “her şeyi biliyor.” Yazdıklarımızı kaç kişi okuyup özümseyecek, bilemiyorum. Muamma.

O yüzden çürüyoruz. Çünkü “okuyan”ın yerini “sadece üniversite mezunu” aldı.
Eskiden tahsilli derdik. Tahsil: ilim öğrenmek demekti.
Şimdi? Şu kadar yıl belli bir binaya girip çıkmış olmak.

Kültür düştükçe kelimeler de değerini kaybediyor.
Şimdi herkes üniversite mezunu, ama kaçı gerçekten tahsilli?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Sedat Sevim Arşivi