İnsan(kızı)oğlu"

İnsanoğlu(kızı)nın duygu kirliliği yaşadığı bu modern dönemin içinden, paradoks bir kalemin dışında her hangi bir çıkış yolum yok. Sürekli eski mahallemin içinden geçen yaşamı dile getirmemden dolayı bazı sınırları aşamayışımı, bilgi yoksunluğundan ziyade duygu yoksunluğuna bağlıyorum. Çünkü modern dünyanın bana katacağı küreselleşmiş tüm bilgilerin yüreğimdeki özlemime çare olmadığını her geçen gün dahada fark ediyorum. Son zamanlarda okumaya çalıştığım çoğu eserin kapital düzenin içerisinde bir yarış aleti olarak kullanılması, duyguların arka planda bırakıldığını ortaya koyuyor. Günümüz edebiyatının daha çok duyguya hitap yönünü kaybetmesinin en büyük sebeplerinden birini buna bağlıyorum. Dünya edebiyatında James Joyce postmodernizmin öncüsü kabul edilir. Ve bu yazarımızın her kelimesi duyguyla harmanlanmış bir şekilde sofraya sunuluyor. Bu yazarımızın tüm kelimelerini doyasıya yuttuktan sonra arda kalan bağlaç ve bazı dipnot yazıları, yazdığı inanılmaz tehlikeli ve kötü bir kitabı 50 binlere yakın satış rekoru kıran Şeyma SUBAŞ'ına, onun anlayabileceği düzeyde bırakabilir hatta Şeyma Subaşı bu gereksiz artıklarla bir kitap yazıp 100 binler bile satabilir. Deyim yerindeyse insanların bu son dönemlerde görsellikten çok biraz samimiyete, bilgiden ziyade birazcıkta olsa duyguyla yazılmış eserlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. En güzel bilgi duygularımızda saklı. Ve onları açığa çıkarmaktan vazgeçmemek bizi modern dünyanın bir kölesi olmaktan kurtaracaktır. Bu yüzden kendi mahallemin sınırlarında kalmış bir sürü bilgi var. Ve her bilgi yüreğimi sımsıcak tutacak kadar kocaman bir hazine. Ben ne kendimi ne de yüreği hâlâ sıcak kalmış hiçbir nefesi o hazineden mahrum bırakmak istemiyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yüksel BAYAR Arşivi

Sır

10 Şubat 2025 Pazartesi 10:22