İSLAM’IN ÇOCUKLARA VERDİĞİ DEĞER
Allah’ın bize verdiği en güzel hediye çocuklarımızdır. Onlar evin süsü ve zinetidir. Onlar evin rengi ve ışığıdır. İslam dini çocuklara önem vermekte ve onları İslam ahlakı üzerine yetiştirmemizi istemektedir. Nitekim Yüce Allah: ”Çocuklar dünya hayatının süsüdür.”(Kehf,46) buyuruyor. Bu öyle bir süstür ki, koruyup kollamamız, öpüp koklamamız için, duyguların en yücesi olan sevgi ve şefkatle gönlümüzü donatmış, gerekirse hayatımızı dahi feda edecek merhametle yüreğimizi doldurmuştur. Bunları yaparken de onların İslam ile iç içe olmalarını sağlamalıyız. Bu yüzden çocuklarımızı daha küçükken İslam ahlakı üzerine büyütmemiz lazım. Onları evde olduğu gibi okulda ve dış çevrede de kontrol etmeli olumsuz şeylerden uzaklaştırmalıyız. Onlara hem kendimiz uygulayarak göstermeli hem de sevdirerek öğretmeliyiz. Her anne ve baba evladının iyi bir eğitim almasını, güzel yerlere gelmesini ister. Fakat bunun için gereken çabayı gösteren anne ve babaların sayısının çok fazla olduğunu söyleyebilmemiz maalesef mümkün değil. Evlatlarımızı kız erkek ayrımı yapmadan, zamanın şartlarına ve gereklerine uygun olarak eğitelim. Bu konuda Hz. Ali’den geldiği rivayet edilen “Çocuklarınızı kendi yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.” sözü bize çocuklarımızı İslam’a ters düşmeyecek aksine islam’ı sevdirecek şekilde yaşadığımız çağa göre yetiştirmemiz gerektiğini öğretir. Bu onları Avrupa tarzı sosyetik bir konuma getirmek demek değildir, bu onları zamanın şartlarına göre ama İslam’a ters düşmeyecek şekilde eğitmektir. Onlara güzel bir terbiye güzel bir ahlak vermektir. Özellikle kız çocuklarımıza baskı ile değil sevdirerek tesettürlü olması gerektiğini anlatmamız gerekir. Bir kız çocuğunu küçükken zorla kapattırırsak ilerde olumsuz şeylerin meydana gelmesine sebep oluruz. Bugün örtünmeyi tarz haline getiren bayanların çoğu muhtemelen küçükken zorla tesettüre bürünenlerdir. Zorla "kapanacaksın" diyen aileler, çocuklarını İslam dininden uzaklaştırıyor ama bunun farkında değiller. Onlara zorla değil sindirerek ve sevdirerek faydalarından ve güzelliklerinden bahsederek anlatılmalı ve tercih kendisine bırakılmalıdır. Yüce Allah: "Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir." (Ahzab, 33/59) ayetini indirmişti. Cahiliye döneminde müşrikler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı ama o çocuklar cennete gireceklerdir, günümüz Müslümanları da çocuklarını özellikle kız çocuklarını diri diri gömüyorlar ama farkında değiller. Şuan çocuklarımızın İslam’dan, güzel ahlak ve güzel ahlaklı muhafazakar insanlardan ayrı olmaları; zevk ve nefsine düşkün insanlarla arkadaşlık yapmaları diri diri gömülmeleri değil midir? Öyleyse Kur’ân-ı Kerim’de geçen Hz. Lokman'ın oğluna verdiği şu vasiyetlere kulak asalım: "Ey oğulcuğum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret kötülüğü de nehyet. Başına bir bela gelirse de sabret." Rabbim bizleri ve çocuklarımızı kendi rızasına uygun müminler eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.