
Dr.Öğr.Üyesi Veli TATAR
RAMAZAN’I UĞURLARKEN
Oruçlarımızla bedenimizin sıhhate kavuştuğu, zekat ve sadakalarımızla malımızın arındığı, manevi hayatımızda birçok güzelliklerin yaşandığı Ramazan ayını uğurluyoruz. Dün gece kıldığımız son teravih namazımızı eda ederek ve aynı gece son sahura kalkarak uğurlamaya başladık bereket ayı Ramazan’ı. Bugün de bu seneki Ramazan ayının son orucunu tutmuş olduk. Bize bu Ramazan’da da oruç tutma fırsatını veren Rabbimize Hamd-ü Senada bulunuyor, Sevgili Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salat ve selamda bulunuyoruz. Yüce Allah (c.c.) tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları, verdiğimiz zekatları, sadakalarımızı, hayır ve hasenatımızı kabul eylesin. Bir sene sonraki Ramazan ayına sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde kavuştursun.
Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise Cehennemden kurtuluş ayı olan Ramazan ayında rahmet bulduk, bu ayın hürmetine İnşallah günahlardan affedildik, yaptığımız İbadetler ve güzel ahlak ile Cehennem azabından biraz daha uzaklaştık. Hz. Peygamber’in “Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır şeytanlar zincire vurulur” hadisi gereğince Ramazan ayı boyunca bize açılan cennet kapılarına ulaşabilmek için nefsimizi terbiye etmeye çalıştık. Çünkü oruç tutmak kişinin yalnızca yemek yememesi değil aynı zamanda günahlardan, haramdan, şehvetli duygulardan uzak durmasını sağlayan son derece faziletli ve sevap dolu bir ibadettir. Bu sebeple bu Ramazan’ı dolu dolu geçirerek nefsimizle olan savaşı kazanmış olduk.
Ramazan ayını uğurlarken neleri kazandık bir düşünelim. Bu kazançlarımız Ramazan’dan sonra da devam edebilecek mi bunun bir muhasebesini yapmamız gerekir.
Ramazan’ın bize öğrettiği en önemli ilkelerden birisi de elimize ve dilimize sahip çıkmamız oldu. Bu ilke hem bedenen hem de ruhen bizi olgunlaştırdığı gibi ahlaken de kemale erdirdi. Bu durumu İslam’ın genel bir ilkesi sayarak Ramazan’dan sonra da hayatımızın her dönemine idrak etmeli, Allah’ın emrettiği bütün ahlaki erdemleri yerine getirmeli, yasakladığı şeylerden de kaçınmalıyız. Bunlar bizi hem dünyada hem de ahirette mutluluğa götürecek yegane yollardandır.
Bu ay bize sabrı öğretti. Nefsani isteklere sabır, şeytani vesveselere sabır, açlığa ve susuzluğu sabır, insanlardan gelebilecek olan sıkıntılara sabır hep bu ayın bizlere sunmuş olduğu güzelliklerdir. Bu sabrı hayat düsturu haline getirmeliyiz.
Ramazan’da yaptığımız önemli bir ibadet de bu ayda indirilmiş olan Kur’ân’ı okumak oldu. Dolayısıyla İslam’ın ana kaynağı olan Kur’ân-ı Kerim’in bizi yönlendirdiği davranışları yapmak yasakladığı şeylerden de kaçınmak Ramazan’dan sonra da yapmamız gereken davranışlar olmalı. Bu ayda diğer zaman dilimlerinde okumadığımız kadar Kur’an okuma imkanımız oldu. Kur’ân’la buluşma hayatın her safhasına aktarılmalıdır. Çünkü Kur’an okuyana sevap getirmekle beraber, gönüllere şifa veren, inananları rahmete kavuşturan, hidayet rehberi olan bir kitaptır.
Üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi iftar sofralarında paylaştığımız bu mübarek ayı uğurlarken bu birlikteliği ve insani ilişkileri Ramazan’dan sonrasına da bırakmalı ve her anımızı Ramazan’mış gibi yaşamalıyız. Her akşam teravihlerle doldurduğumuz camileri Ramazan’dan sonra da doldurmalı, aynı iştiyakle namazlarımızı cemaatle kılmalıyız. Enbiyalar Serveri sevgili Peygamber’imizin (s.a.v.) buyurduğu gibi kendimiz için istediğimizi mümin kardeşimiz için de istemeliyiz. Bu anlayışa sahip olduğumuz sürece Ramazan’ı uğurlamadığımızın ve hayatımızın her anının Ramazan olduğunun idrakine varmış oluruz.
Yüce Rabbim tuttuğumuz oruçları, verdiğimiz zekat ve sadakaları, kıldığımız namazları, okuduğumuz hatimleri ve icra etmiş olduğumuz bütün hayır ve hasenatları kabul etsin. Ümmet-i Muhammed olarak bizi nice Ramazan’lara ve Bayramlara ulaştırsın. Bütün Müslüman kardeşlerimizin Ramazan Bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.